Çocuklarda Cinsel Eğitim

Cinsel eğitim çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişiminde ve toplumda sağlıklı bir birey olmasında oldukça önemlidir. Cinsiyetine uygun rolü benimseyememe, kız-erkek arkadaşlığını kuramama, karı-koca ilişkilerini yürütememe, anne-çocuk, baba-çocuk ilişkilerini düzenleyememe gibi pek çok sorunun kökeninde cinsiyetle ilgili problemlerin yattığı bilinmektedir. O halde çocuklar, gençler, hatta yetişkinler, ihtiyaçları doğrultusunda cinsel gelişim ve cinsel yaşam konusunda eğitilmelidirler.

0-2 yaş döneminde çocuklar bedenine dokunarak tanımaya ve kız-erkek arasındaki farkı yavaşça anlamaya başlar. Bedenini tanımaya başladıkça merak edip ebeveynlere veya bakım veren kişiye sorular sorar. 2-5 yaş döneminde cinselliği kavramanın hızlanmasıyla kız-erkek gibi davranmaya başlarlar. Bu dönemde; kız çocuğu “Mehmet’in cinsel organı neden kesilmiş? benimki neden onunkinden farklı?” “Mehmet neden ayakta çiş yapıyor, ben neden yapmıyorum?” gibi sorular sorabilirler. Erkek çocukları “yaramazlık yaparsam benim de cinsel organımı Ayşe’ninki gibi keserler mi? kendi cinsel organından yola çıkarak “Ayşe’nin cinsel organını neden kesmişler?” gibi sorular sorabilirler. Cinsel organlarını tanıma aşamasında oldukları için merak edip endişelenebilirler. Öte yandan çocuk, cinsel organı ile oynamaya ve kendini aynada izlemeye başlar. Bedenini keşfettiği bu dönemde, etrafta giyinenlere dikkatle bakar, karşı cinsten arkadaşlarının cinsel organını merakla izler. Çocuğun sorularına cevap olarak; kız-erkek cinsel organlarının farklı olduğunu, erkeğin cinsel organından dolayı ayakta çiş yaptığını, erkeklerin sünnet olduğunu ama kızlarda bu durumun olmadığını, gerekirse sünnetin dini boyutunda çocuğa uygun kavramlarla anlatılmalıdır.

Cinsiyet kavramı oturduktan sonra bu sefer çocuk cinsel yaşamı merak eder. “Kendisinin nasıl var olduğunu? Bebeğin anne karnına nasıl girdiğini? Bebeğin anne karnından nasıl dünyaya geldiği?” gibi sorular sormaya başlar. Çocuğa, hamile bir kadın gösterilerek bebeğin bir mercimek tanesi kadar küçük olduğunu, bebek büyümesiyle anne karnının da büyüdüğünü, bebeğin anne karnında korunduğu ve güvende olduğunu, belli bir ağırlığa ve boya geldiği zaman doktorlar tarafından annenin karnının alt tarafında bulunan özel bir delikten dışarı çıkarıldığı anlatılmalıdır. Çocuklar anne karnının kesildiğini veya bebeğin annenin göbek deliğinden çıktığını düşünebilir. Çocuk annesine verilen zararın korkusundan kurtarılmalı uygun açıklama ile rahatlatılmaya çalışılmalıdır. Yaş aldıkça çocuğa bu cevaplar yetersiz gelebilir tekrar soru sormaya başlayabilir. Bu sefer çocuğa doğum ile ilgili ayrıntılı bilgi verilerek bebeğin anne karnındaki pozisyonundan, bebeği koruyan tabakadan, anne ve bebeğin göbekleri arasındaki kordondan, anne rahminden doğum yaklaşınca özel bölgenin genişlemesi sonucu doğumun gerçekleştiğinden söz edilebilir. Bu sorulara cevap bulan çocuk, bebeğin nasıl olduğunu, kendisinin neyden nasıl olduğunu sorabilir. Çocuğa bir bebeğin oluşumu için gerekli tohumlardan birinin anne, diğerinin baba tarafından sağlandığı anlatılmalıdır. Belli bir süre için cevap olsa da çocuk on yaşlarına geldiğinde tekrar sorabilir. Bu sefer, anlatılan anne-baba tohumlarından yola çıkarak sperm ve yumurta kavramlarını, üremenin nasıl oluştuğu anlatılmalıdır.

Bir diğer önemli konu ise çocuklarda mastürbasyon davranışının olmasıdır. Çocuklar mastürbasyon genellikle cinsel organıyla oynaması, bir şey izlerken halıya sürtünmesi veya bir oyuncağa sürtünmeyle görülmektedir. Kalabalık ortamlarda veya tek başlarına kaldıkları zamanda yaparlar. Bu durum anne-babaları endişelendirebilir. Fakat cinsel organını keşfeden çocuk, organıyla oynamaya başlar, oynadıkça bundan zevk aldığını fark eder, zevk aldıkça da bu hareketini tekrar eder. Bu durumda çocuklar azarlanmamalı bu davranıştan dolayı ceza verilmemelidir. Bu durumda çocuğun ilgisini farklı yöne çekerek veya ilgisini çeken oyunlara katılım sağlanabilir. Çocuğa kendisi istemediği müddetçe kimsenin ona dokunmasına, sarılmasına ve öpmesine izin vermemesi söylenmelidir.

Ergenliğe geçiş döneminde kızlarda; göğüslerin büyümesi, kalçaların şekillenmesi adet görülmesi erkeklerde; sesin kalınlaşması cinsel organın büyümesi ve kıllanma gibi değişimlerin olacağını ve bu değişimlerin hormonsal gelişimle alakalı olduğu çocuğa açıklanmalıdır. Böylelikle ergenlik döneminde meydana gelen değişimlerden dolayı kaygı ve utanç duygularının önüne geçilir. Bir diğer önemli konuda ergenlik dönemine girişte hormonların gelişip değişmesiyle mastürbasyon durumunun artması ve karşı cinse ilgi duyma durumlarıdır. Mastürbasyonla alakalı çocukla gerekli açıklamalar yapılmalı ve karşı cinse duyulan ilginin, isteğin normal bir durum olduğu açıklanmalıdır.

Çocuklarda cinsel eğitimin verilmesinde önemli olan çocuğun kafasındaki soru işaretlerini silmek, cinsiyet hakkında doğru ve güvenilir bilgilerle donanmasını sağlamaktır.