Ergenin Sağlıklı Gelişimi için Ebeveyn Tutum ve Davranışlarının Önemi

Ergenlik döneminde gençler anne babadan farklı olarak kendine has bir birey olma, bedensel, duygusal, davranışsal, sosyal ve eğitim alanlarında değişime uğrarlar. Bu dönemde hayatının her alanını etkileyen değişimlerin genç için zor bir süreç olduğu ve desteğe ihtiyacı olan bir dönem olması ebeveynler tarafından bilinmeli, bireyselleşme ve kişilik oluşumunda sağlıklı bir dönem geçirmek için oldukça dikkat edilmelidir.

Ergenlik döneminde ebeveynin ergene karşı tutum ve davranışları kimlik gelişimleri üzerinde oldukça önemlidir. Birçok yetişkin kendisini güçlü göstererek ergenle yakınlık kurmaya çalışır. Ancak, ruhen sağlıklı hiçbir ergen kendisinden güçlü bir yetişkinin emri altına girmekten hoşlanmaz. Adaletli yetişkinlerle birlikte olmak yani ergenin kendisinin de bir birey olduğunu kabul eden ve ona yönelik davranan ebeveynle birlikte olmak ergeni güvende ve güçlü hissettirir. Özellikle güç ve adaletsizliğin bir arada olduğu yetişkinle ergenin yakınlık kurma ihtimali çok zayıftır. Ergen otoriter güçlülükten değil, duygusal güçlülükten keyif alır. 

Ergenlik döneminde bir gencin en büyük ihtiyacı kendisine müdahalede bulunan, adına karar alan değil kendisini dinleyen bir yetişkinin varlığıdır. Dinleyeni olan genç kendisini duygusal olarak güvende ve güçlü hisseder. Ergeni en zora sokan yetişkin, suskun veya baskıcı yetişkindir. Bunun sonucunda ya her şeye itiraz eden, uyumsuz, asi bir ergen ya da büyümeyi erteleyen, becerileri gelişmeyen, içine kapanık, sosyal becerileri zayıf, diğerlerine bağımlı olan bir ergenle karşılaşılabilinir.

Bu dönemde gençlerin okul başarılarında artış ve azalma meydana gelebilir. Başarısızlıklarını doğru çözümlemek için; gencin kendi becerilerini fark edip eksik olduğu konularda desteklemeli ‘Neden düşük not aldın?’ yerine ‘Dersinde seni zorlayan konu neydi?’ gibi ifadelerle sarf ettiği çabayı överek daha iyisini yapabileceğine inandırılmalıdır. Ebeveynlerin kendi istek ve inandıklarını dayatmak yerine gencin fikirlerini dinleyerek, onunla muhakeme ederek, tartışarak, gencin kişiliği doğrultusunda onun ilgi ve becerilerini tanıyarak gelecek beklentilerini oluşturmaları daha sağlıklı olacaktır.

Ergenlik sürecinde ebeveynler gencin arkadaşlarıyla daha çok vakit geçirmek, sosyal çevrede yer edinmek ve bir gruba ait olama isteğini göz önünde bulundurmalıdır. Çocukların kendilerinden uzaklaştığı hissi ailelerde kaygıya yol açabiliyor. Ancak gencin yetişkin olma sürecinde özerkliğini kazanması yani aile ile olan bağı kopmadan aileden ayrışması kendi kendisine yetebildiğini ve kendi davranışlarını düzenleye bildiğini deneyimlemesi olumlu ruh sağlığına ve benlik algısına sahip, öz saygı düzeyi ve özgüveni yüksek, sağlıklı bir yetişkin olmanın yolunu açmaktadır.

Hormonların değişmesiyle duygusal değişimlerde meydana gelebilir. Okul hayatındaki zorluklar, aile içinde yaşanacak çatışmalardan kaynaklı depresif ve mutsuz hissedebilirler. Hayatını etkileyecek konularda kaygı duyabilir baskı hissedebilir. Dolayısıyla ergenlik döneminde, gençlerin gelecekleri ve kişilik gelişimlerinin oluşmasıyla meydana gelen değişimlerden dolayı ebeveynlerde kaygı yaratabilir. Aile çocukluk döneminden çıkan ve hızla değişen ergeni anlamakta zorluk çekebilir. Burada anne ve babanın da değişime açık olmaya ve bazı gelişimsel gerçekleri tehdit, risk olarak algılamak yerine gelişim sürecinin bir parçası olarak görüp kabul etmeye ihtiyaçları vardır. Bu dönemde ebeveynler gencin yaşadığı durumları göz önünde bulundurarak, onlara ön yargılı ve eleştirel yaklaşmak yerine dinlemeyi ve anlamayı tercih ederek aynı zamanda gencin adına direk karar almak yerine deniz feneri gibi rehberlik ederek gencin kendi kararını vermesi sağlanmalıdır yani başrolde ebeveyn değil gencin kendisi olmalıdır. Çünkü ergenler özerkliklerini kazandıkları bu dönemde kendi başlarına neler yapabileceklerini görmek isterler. Bu ve benzeri tutum ve davranışlarla bir arada olan genç kendini seven ve güvenen, beceri ve ilgi alanlarını farkına varan, kendi kişiliğini kabul eden, mutlu ve güçlü bir birey olma yönünde kişiliğinin gelişeceğini söyleyebiliriz.